Hashtag
Hürriyet Gazetesi’nden Önder Öndeş, Kanada’nın Waterloo Üniversitesi’nin Türk rektörü Prof. Dr. Feridun Hamdullahpur ile bir söyleşi gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Feridun Hamdullahpur, Amerika kıtasının tek Türk rektörü. Kanada’daki Waterloo Üniversitesi’nde yaklaşık sekiz yıldır rektör koltuğunda oturuyor. 37 yıldır ülkede yaşayan tecrübeli akademisyen, üniversite ve meslek seçecek gençlere etiketlere takılmamalarını ve hayallerine göre bölüm seçmelerini öneriyor ve ekliyor: “Yurtdışında eğitim düşünüyorsanız, kendinize uygun bir ‘takım’ diktirin.”
Kanada, uluslararası öğrenci pazarının yüzde 6’sını elinde tutuyor. Toronto, McGill ve McMaster gibi sıralamalarda ilk 100’de yer bulan lider üniversiteleriyle de dikkatleri çekiyor. ABD’li Uluslararası Eğitimin Gücü (IIE) platformunun 2017 verilerine göre, 315 bin uluslararası öğrenci ülkede eğitim alıyor. Kanada’yı, Amerika kıtasının tek Türk rektörü Prof. Dr. Feridun Hamdullahpur’la, Kanada Başkonsolosluğu’nun İstanbul’daki yükseköğretim buluşmasında konuştuk.
Waterloo Üniversitesi’nde sekiz yıldır rektör koltuğunda oturan tecrübeli bilim insanı, yurtdışında eğitim almak isteyen gençlere önemli tavsiyelerde bulunuyor:
Türkiye’de gençler, genellikle aileleriyle yaşadığı için sorumluluk alırken zorlanıyor. Sizin için yemek hazırlayan, elbisenizi ütüleyen biri var. Ama evden uzaklaşıp konfor alanınızın çok dışında kalan, hiç tanımadığınız bir ülkede yaşamaya başladığınızda, sizden başka kimsenin sorumluluklarınızı almayacağını anlıyorsunuz. Tembellik şansınız kalmıyor. Hayatınızı sürdürmek için harekete geçiyorsunuz. Bu tecrübeyi parayla alamazsınız. Değişik kültür ve insanları tanımanın yanı sıra dünya çapında bir ağınız oluşuyor. Bazen Harvard İşletme Fakültesi’nden öğrencilerle bir araya geliyorum. Onlar, genellikle üniversitede ne öğreneceklerinden ziyade, kuracakları bağlantıları önemsediklerini söylüyor. Günümüzde ‘network’, kariyer açısından en az eğitim kadar önemli. Ayrıca Türkiye’de üniversiteye girme sisteminin dışında hareket edebilmek de öğrenciye katkı sağlıyor. Türkiye’de sınavları geçmek için çalışıyoruz, öğrenmek için değil.
EĞİTİM BİRKAÇ ÜLKENİN TEKELİNDE DEĞİL
1981’den beri Kanada’dayım. Hayatımın çoğu bu ülkede geçti. Öğrenciler yurtdışında eğitim almayı düşünüyorlarsa, önce o üniversitelere neden gitmek istediklerini bilmeliler. İnanın, bu üniversitenin adından çok daha önemli. Kendinize şunu sorun: “Hangi alanda çalışarak, nereye varmak istiyorum?”
Şu devirde etiketin albenisi kesinlikle var, inkar etmek mümkün değil. Ama “Geleceğim için adım atmak istiyorum” dediğiniz anda bunun etkisi azalıyor. Harvard’ın bir etiketi var, ancak dünyada bazı alanlarda ondan daha iyi eğitim alabileceğiniz birçok yer bulunuyor. Bilgi ve eğitim artık sadece birkaç ülkenin elinde değil. Örneğin, Endonezya veya Singapur’da çok iyi üniversiteler var. Öğrencilerin artık ‘markalı takım elbiseler’ yerine, kumaş seçip, kalıplarına göre terzide yaptırmaları gerekiyor.
Bu kullanıcıya mesaj göndermek yada paylaşıma yorum yapmak için hesap oluştumanız gerekmektedir.
Hesap oluştur